TRUMP'IN CIVILTILARI (22.10.2019) Yeni Çağrı

Yazdır

Osmanlı’da resmî tarih yazıcılığının Fatih Sultan Mehmed Han devrinde başladığı kabul edilir. Çünkü ondan önceki padişahlar hiç kimseye tarihî olayların kayda geçirilmesiyle ilgili bir emir vermemişlerdi. Fatih, Osmanlı tarihini şehnâme tarzında yazması için zamanın şairlerinden Mehmed Şehdî Çelebi’yi görevlendirdiyse de şair eserini bitiremeden vefat etti. Daha sonra Fatih’in oğlu Sultan II. Bayezid İdris-i Bitlisî ve Kemal Paşazâde'yi Osmanlı tarihinin yazılmasıyla görevlendirdi.

Kanunî Sultan Süleyman ise şehnameciliği resmî bir müessese hâline getirdi. Bu devrin ilk şehnamecisi Arifî Fethullah Çelebi’dir. Emrinde musavvir, müzehhib ve hattat gibi memurlar bulunan şehnameciler, Sultan I. Ahmed (saltanatı: 1603-1617) devri ortalarına kadar görevlerine devam ettiler. Daha sonra her nasılsa resmî tayin olmadı. Ancak sonraki padişahlar da şifahî emirlerle şehnâme yazdırmayı sürdürdüler.

VAKANÜVİSLİK MÜESSESESİ KURULUYOR

Nihayet Sultan II. Mustafa devrinde Naima Mustafa Efendi, Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa tarafından maaş tahsis edilip1702’den önceki bir tarihte vakanüvis olarak görevlendirildi. Osmanlı merkez teşkilatı bünyesinde devamlı bir devlet hizmeti yürüten bu müessese, özellikle Tanzimat’tan sonra Takvîm-i Vekâyi ve diğer gazetelerin neşri ile birlikte zaman zaman ilgiden mahrum kalsa da saltanatın sonuna kadar devam etti.

Osmanlı harplere de tarihçi götürdüğünden, asıl vakanüvis orduyla sefere çıktığında İstanbul’daki olayları kayda geçirmek üzere yerine getirilen vekiline “rikâb vakanüvisi” denirdi. Osmanlı’nın son 220 yıllık devresinde ikisi rikâb vakanüvisi olmak üzere 30 vakanüvis göreve gelmiştir. Bunlardan Rikâb Vakanüvisi Esseyyid Mehmed Emin Edîb Efendi 2 defa, Ahmed Vâsıf Efendi 4 defa, Sadullah Enverî Efendi 5 defa görev yapmıştır. Meşhur tarihçi Ahmed Cevdet Paşa 1855-1866 arası 11 sene bu görevi yürütmüştür. Son vakanüvis 1909-1922 yılları arasında görev yapan Abdurrahman Şeref Efendi’dir.

GAZETELER TARİH YAZICILIĞINI DEĞİŞTİRDİ

Osmanlı Devleti’nin ilk resmî gazetesi olan ve 1 Kasım 1831’de yayın hayatına başlayan Takvîm-i Vekâyi vakanüvislerin de önemli kaynaklarından biri hâline gelmişti. Nitekim Ahmed Cevdet Paşa’dan sonra 1866-1907 yılları arasında 41 yıl süreyle vakanüvislik yapan Ahmed Lütfi Efendi’nin en önemli kaynağı Takvîm-i Vekâyi gazetesiydi. 1825-1879 yılları arasında cereyan eden olayları anlatan Lutfî Târihi ismindeki 16 ciltlik tarihinin son cildi yarım kalmıştır. Takvîm-i Vekâyi arada iki defa kesintiye uğrasa da yayın hayatına 91 yıl devam etmiş, Saltanat’ın 1 Kasım 1922’de kaldırılması üzerine İstanbul Hükûmeti’nin 4 Kasım 1922’de ortadan kalkmasına kadar 4608 sayı neşredilmiştir.

Okuyucularımdan bu konulara meraklı olanlar için derlediğim yukarıdaki bilgileri, sözü sadece zamanımızın tarih yazarlarına nasip olan ve seleflerinin hayal bile edemeyeceği başka bir kaynağa getirmek için yazdım. Bu kaynağın adı “cıvıldaşma” veya “kıkırdaşma” manasındaki “Twitter” sosyal ağından başkası değil. 13 sene evvel 2006’da kullanıma açılan bu sanal platform 2016 Mart’ında 310 milyon aktif kullanıcıya ulaşmıştı. Çok sayıda sahte hesabın da boy gösterdiği bu platformda dakikada “tweet” yani “cıvıltı” denilen 100 bin mesaj atılmaktadır.

CIVILTI İLE DEVLET YÖNETİMİ

Bu popüler platformda, dünyadaki pek çok meşhur şahsiyetin yanı sıra devlet başkanlarının da hesabı bulunmaktadır. 8 Kasım 2016’da yapılan son başkanlık seçimleriyle iktidara gelen ABD Başkanı Donald Trump devletini neredeyse bu mecra üzerinden yayınladığı mesajlarla yöneterek yeni bir çığır açmıştır. Twitter’ı 2009 Mart’ından beri kullanan Trump’ın 66 milyon takipçisi var.

Trump bugüne kadar 45.400 tweet atmış. Bunlar arasında kendi adalet, dışişleri ve savunma bakanlarını, Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanını görevden aldığını bildiren ve başka ülke devlet veya hükûmet başkanlarını tehdit ettiği tweetler en meşhur olanları.

Biz şimdi tarihçi olarak bu “yeni” kaynağa, 9 Ekim 2019 gününden beri Kuzey Suriye’de yürüttüğümüz Barış Pınarı Harekâtı bakımından bir göz atalım. Malumunuz Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle güney sınırımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridoruna asla izin vermeyeceğimizi her fırsatta dile getiriyorduk. Bu kapsamda 24 Ağustos 2016 günü başlayıp 7 ay, 5 gün süren Fırat Kalkanı Harekâtı’nı ve 20 Ocak 2018 günü başlayıp 2 ay, 4 gün süren Zeytin Dalı Harekâtı’nı gerçekleştirdik. Fırat'ın doğusuna yönelik askeri operasyonumuz ise ABD tarafından yürütülen oyalama taktiği sonucu uzunca bir süredir geciktiriliyordu.

TRUMP’IN TWİTTER PERFORMANSI

Nihayet 9 Ekim 2019 günü saat 16.10’da Cumhurbaşkanı Erdoğan Twitter hesabından şu mesajı paylaştı:

* Türk Silahlı Kuvvetleri'miz Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı #BarışPınarıHarekatı'nı başlatmıştır. Amacımız güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmektir.

Bunlar da yorumunu sizlere bırakacağım Trump’ın o günden bugüne konuyla ilgili Twitter mesajlarından bazıları:

9 Ekim 2019

* Çeşitli gruplar arasında yüzyıllardır devam etmekte olan mücadele. ABD asla Ortadoğu'da olmamalıydı. 50 askerimizi çıkardık. Türkiye, Avrupa'nın geri dönmelerini reddettiği, yakalanmış DEAŞ militanlarını ele geçirmek zorunda. Aptal sonsuz savaşlar, bizim için sona eriyor!

* Amerika Birleşik Devletleri SEKİZ TRİLYON DOLARI Orta Doğu'da savaşarak ve polislik yaparak harcadı. Binlerce kahraman askerimiz öldü ya da ağır şekilde yaralandı. Diğer tarafta milyonlarca insan öldü. ORTA DOĞU’YA GİTMEK ÜLKEMİZİN TARİHİNDE ŞİMDİYE KADAR ALINMIŞ EN KÖTÜ KARARDIR…

* Uydurma ve şimdi çürütülmüş bir KİTLE İMHA SİLAHLARI teziyle savaşa gittik. Bir tane bile YOKTU! Şimdi kahraman askerlerimizi ve ordumuzu yavaşça ve dikkatlice evlerine getiriyoruz. Odaklanacağımız husus BÜYÜK RESİM! ABD HER ZAMANKİNDEN DAHA BÜYÜK!

10 Ekim 2019

* Türkiye, Kürtlere uzun süredir saldırmayı planlıyordu. Sonsuza dek savaşıyorlardı. Saldırı alanının yakınındaki hiçbir yerde askerimiz yok. SONSUZ SAVAŞLARI sonlandırmaya çalışıyorum. İki tarafla da konuşuyorum. Bazıları bölgeye on binlerce asker göndermemizi

* ve tekrar yeni bir savaş başlatmamızı istiyor. Türkiye bir NATO üyesidir. Diğerleri, UZAK DUR, bırakın Kürtler kendi savaşlarını yapsın (hatta bizim mali yardımımızla) diyorlar. Oyunu kuralına göre oynamazlarsa Türkiye’yi finansal olarak ve yaptırımlarla çok kötü vuracağımı söylüyorum! Durumu yakından izliyorum.

* Üç seçeneğimiz var: Binlerce birlik göndermek ve askeri olarak kazanmak, Türkiye'yi finansal olarak ve yaptırımlarla çok kötü vurmak ya da Türkiye ile Kürtler arasında bir anlaşma yapmak!

13 Ekim 2019

* Bir değişiklik için Türkiye sınırındaki yoğun mücadeleye karışmamak çok akıllıca. Bizi gereksiz yere Ortadoğu savaşlarına sürükleyenler hâlâ savaşmaya zorluyorlar. Ne kadar kötü bir karar verdiklerinin farkında değiller. Neden bir savaş ilanı talep etmiyorlar acaba?

* Kürtler ve Türkiye yıllardır savaşıyorlar. Türkiye PKK'yı en kötü terörist olarak görüyor. Diğerleri gelip bir taraf veya diğer taraf için savaşmak isteyebilir. Bırakın gelsinler! Durumu yakından takip ediyoruz. Bitmeyen savaşlar!

14 Ekim 2019

* Kürtler, konuya bizi dâhil etmek için bazılarını serbest bırakıyor olabilir. Türkiye veya birçoğunun geldiği Avrupa ülkeleri tarafından kolayca yakalanabilirler, ancak hızlı hareket etmeleri lazım. Türkiye'ye büyük yaptırımlar geliyor! İnsanlar gerçekten NATO üyesi Türkiye ile savaşa girmemiz gerektiğini düşünüyor mu? Asla bitmeyen savaşlar bitecek!

* Bizi Ortadoğu karmaşasına sokanlarla orada kalmamızı en çok isteyenler aynı insanlar!

* “Avrupalılar DEAŞ sorunuyla kendi menfaatleri için uğraşmak istemedi. Bugün içinde bulunduğumuz durumun da nedeni budur. Şimdi, Almanya'dan Angela Merkel nihayet ayağa kalktı ve Türkiye'ye geri çekilmesini söylüyor.

* Avrupalıların bu işte çok fazla sorumluluğu yok mu?” @KatiePavlich Teşekkür ederim Katie, DEAŞ mahkumlarını geldikleri Avrupa ülkelerine göndermeyi teklif ettim ve birçok kez reddedildi. Muhtemelen ABD’nin her zaman olduğu gibi bu muazzam maliyeti yükleneceğini düşündüler!

* DEAŞ Hilafeti’nin %100'ünü mağlup ettikten sonra birliklerimizi büyük ölçüde Suriye'den çıkardım. Suriye ve Esad Kürtleri korusun ve Türkiye kendi toprakları için savaşsın. Generallerime “Neden düşmanımızın topraklarını korumak için Suriye ve Esad uğruna savaşalım ki?” dedim.

* Suriye'ye Kürtleri koruma konusunda yardım etmek isteyen herkes, Rusya, Çin veya Napolyon Bonapart, buyursun korusun. Umarım hepsi harika iş çıkarır, biz 7000 mil uzaktayız!

17 Ekim 2019

* Türkiye'den harika haberler. @VP ve @SecPompeo ile basın toplantısı az sonra başlayacak. Teşekkürler @RTErdogan Milyonlarca hayat kurtulacak!

Bu arada Erdoğan bu mesaja cevap veriyor:

* Sayın Başkan, insanlığın baş düşmanı olan terörizmi yendiğimizde daha birçok can kurtarılacak. Bu ortak çabanın bölgemizde barışı ve istikrarı artıracağından eminim.

Trump’ın cevabı:

* TERÖRİZMİ YEN!

18 Ekim 2019

* Az önce Cumhurbaşkanı @RTErdogan ile konuştum. Bana az sayıda keskin nişancı ve havan ateşi olduğunu ve derhâl bertaraf edildiğini söyledi. Kendisi ateşkes veya ara verme işleminin işe yaramasını çok istiyor. Aynı şekilde Kürtler de bunu ve nihai çözümün gerçekleşmesini istiyor.

* Ne yazık ki bu anlayış yıllar önce yoktu. Aksine her zaman çok zayıf bandajlarla ve yapay bir şekilde tutuldu. Her iki tarafta da iyi niyet var ve başarı için gerçekten iyi bir şans. ABD petrolü güvence altına aldı ve DEAŞ savaşçıları Kürtler ve Türkiye tarafından iki kat güvenceye alındı.

* Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin ilk kez kendi ülkelerinden gelen DEAŞ militanlarını almaya istekli oldukları konusunda bilgilendirildim. Bu iyi haber, ancak bu biz onları yakaladıktan sonra yapılmalıydı. Neyse, yine de büyük ilerleme kaydedildi!!!!

19 Ekim 2019

* Dün ateşkesi sağlayarak Suriye ve Türkiye'de kaç can kurtardığımızı düşünün. Binlerce ve binlerce, belki de çok daha fazlası!

21 Ekim 2019

* “Ateşkes çok güzel bir şekilde devam ediyor. Çabuk biten bazı küçük çatışmalar var. Kürtler yeni alanlara tekrar yerleştiriliyor. ABD askerleri savaş ya da ateşkes bölgesinde değiller. Petrolü güvence altına aldık.” Savunma Bakanı Mark Esper. Sonsuz savaşlara son!

 Bu makale, 22 Ekim 2019 tarihli Yeni Çağrı gazetesinde yayınlanmıştır.

https://i1.wp.com/www.yenicagri.com/wp-content/uploads/2019/10/yeni-cagri-gazetesi-22-ekim-2019-sali-tarihli-gazete-sayfalari-5.jpg

 

Yorumunuzu yazın...

    Friday the 29th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©