TARİHİMİZİN EN BÜYÜK DOĞAL GAZ KEŞFİ (25.8.2020) Yeni Çağrı

Yazdır

 Gündemi çok hızlı değişen bir dünyada yaşıyoruz. Eski asırlarda 40-50 senede olabilecek olaylar bir sene içinde peş peşe başımıza geliyor. İki hafta önceki yazımın konusu 4 Ağustos 2020 günü liman bölgesi başta olmak üzere neredeyse bütün Beyrut’u harabe hâline çeviren büyük patlama idi. Bu yazımın konusu çok şükür bir felaket haberi olmayacak. Aksine ülkeyi toptan sevince boğan müjdeli bir haberi konu edeceğim.

BİR FABRİKA AÇILIŞI, BİR MÜJDE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Ağustos 2020 Çarşamba günü, Ankara’nın Sincan ilçesine bağlı Temelli beldesi yakınlarındaki Başkent Organize Sanayi Bölgesinde bir fabrikanın açılış konuşmasını yapıyordu.

400 milyon dolar yatırımla kurulan ve 1400 kişiye istihdam sağlayacak olan Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikasının açılış töreninde Erdoğan şu önemli cümleleri kuruyordu:

“Diplomaside, ekonomide, üretimde, sürdürülebilir kalkınmada başarının temel şartı enerjide bağımlılığı en aza indirmektir. Savunma sanayiinde olduğu gibi enerjide de dışa bağımlı bir ülkenin siyasi bağımsızlığı tartışmalıdır. Enerjide dışa bağımlılık sadece cari denge açısından değil, aynı zamanda enerji güvenliği açısından da bir tehdit unsurudur.”

GÜÇLÜ ENERJİ, BAĞIMSIZ TÜRKİYE

“Üç yıl önce 'Güçlü enerji, bağımsız Türkiye' idealiyle Millî Enerji ve Maden Politikamızı hayata geçirdik. Dışa bağımlılığımızı azaltmak için yerli ve yenilenebilir enerjinin enerji sepetimizdeki payını artıracak yatırımlara hız verdik. 2019 yılında elektriğimizin yüzde 62'sini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan ürettik.

Enerji arz kaynaklarımızı çeşitlendirirken eş zamanlı olarak hidrokarbon arama faaliyetlerimize de hız kazandırdık. Akdeniz'deki hak ve hukukumuzu korumaya yönelik attığımız adımlar, enerjide dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmak için hayati öneme sahiptir.”

İSTİKBAL MÜCADELESİ

“Burada bir hakikati tekrar altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum. Özellikle 'Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?' diye soran muhalefetin bu hususları iyi dinlemesini, iyi öğrenmesini istiyorum. Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'den Libya'ya kadar farklı cephelerde yürüttüğü mücadele, sadece bir hak mücadelesi değil, bir istikbal mücadelesidir. Vatanımızı savunmak bizim için ne kadar önemliyse bugün mavi vatanı savunmak da aynı derecede önemlidir.

Bir asır önce nasıl millet olarak Sevr'i yırtıp atmışsak bugün de Doğu Akdeniz'de ülkemize dayatılmaya çalışılan Sevr'e boyun eğmeyeceğiz. Yüzde yüz haklı olduğumuz bu meselede şayet korsanlığa prim verirsek gelecek nesillerin yüzüne bakamayız. Evlatlarımıza kendi haklarını dahi savunmaktan aciz, öz güven ve cesaret yoksunu bir ülke teslim edemeyiz.

Türkiye, Doğu Akdeniz'de hakkını sonuna kadar aramakta kararlıdır. Hiçbir sömürgeci güç, hiçbir tehdit, ülkemizi bu bölgede var olduğu tahmin edilen zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarından mahrum bırakamaz.”

VE MÜJDE…

“Değerli kardeşlerim, yarın Perşembe, ardından malum Cuma. İnşallah Cuma günü tüm milletimize bir müjdeyi vereceğimizi tahmin ediyor ve buna inanıyorum. Şu anda bu müjdenin biz de hayalleri ve rüyası içerisindeyiz. Cuma günü inşallah bu müjdeyi tüm milletimize vermek suretiyle Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağına da şimdiden inanıyorum. Tabii şimdi açıklarsam bu işin heyecanı, her şeyi kaybolur. Onun için açıklamamakta fayda var diye düşünüyorum."

Erdoğan bu sözleri sarf eder etmez hem Türkiye hem de dünya kamuoyunda bu müjdenin ne olabileceği konusu tartışılmaya başlandı. Açıklamanın yapılacağı Cuma günü saat 15:00’e kadar nerdeyse bütün ayrıntılar ifşa olmuştu. Konunun doğal gaz olduğu, bölgenin Karadeniz, sondaj gemisinin Fatih olduğu ortaya çıkmış, artık iş keşfi yapılan doğal gaz rezervinin miktarına gelmişti. Zaten dünya üzerindeki en deneyimli politikacılardan olan Erdoğan’ın da amacı buydu. Açıklamayı hemen yapmayarak Türk milleti ve dünya kamuoyu üzerindeki etkiyi birkaç katına çıkarmış oldu.

FATİH GEMİSİ’NE GİDİYORUM

Cuma günü açıklama yapılacaktı yapılmasına ama Cumhurbaşkanı’nı denizin ortasındaki gemiyle telekonferans metoduyla haberleştirecek bir sistemin de iki gün içinde kurulması gerekiyordu. Bu işi İhlas Haber Ajansı’nda uzun yıllar beraber çalıştığımız arkadaşım Dursun Eker’in ortağı olduğu şirket üstlenmişti. Çarşamba akşamı ilk ekspertizi yapmak üzere gemiye helikopterle beraber gitmemizi teklif etti. O saatlerde söz konusu müjdenin daha hiçbir ayrıntısı belli değildi. Çok hayırlı bir işin arifesinde olunduğunu hissederek Dursun Bey’in teklifini derhâl kabul ettim.

Çok hızlı bir şekilde Florya’daki Genel Havacılık Terminaline ulaştık. Helikoptere hava kararmadan binerek havalanmayı istiyorduk. Ne kadar acele etsek de gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra, güneşin batmasına az bir zaman kala, 19:45’te havalanabildik. Kaptan pilot yolculuğumuzun 1 saat 15 dakika süreceğini bildirdi. Güneş ufukta ağır ağır kaybolurken İstanbul’u boydan boya geçerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü selamladık ve Karadeniz’e açıldık.

Saat 21:00’e dakikalar kala denizin ortasında bütün ışıkları yanan ve küçük bir kasabayı andıran Fatih Gemisi bütün haşmetiyle göründü. 229 metre uzunluğa, 36 metre genişliğe sahip 35 bin tonluk bu devasa gemi 64 metre yüksekliğindeki kuleleri ile çok etkileyiciydi. Pruvasındaki helikopter pistine yumuşak bir iniş yaptık. Pandemi ile ilgili kontroller yapılıp gerekli tedbirler alındıktan sonra Cuma günkü haberleşme sisteminin nasıl ve nerede kurulacağını konuşmak üzere kaptan köşküne girdik. Birinci ve ikinci kaptanlar ve başmühendis ile bütün teknik ayrıntıları hem kâğıt üzerinde hem de sahada görüştük.

Vakit çok sınırlı olduğundan gemideki işimiz biter bitmez hemen o gece Zonguldak’a 175 kilometre mesafedeki bu noktadan aynı helikopterle İstanbul’a geri döndük.

FATİH GEMİSİ’NİN BAZI ÖZELLİKLERİ

Fatih Gemisi altıncı nesil bir ultra derin deniz sondaj gemisi. Bu gemilerden dünyada 16 tane var. Fatih Gemisi bunların içinde en iyi ilk beş gemi arasında. Güney Kore'nin Ulsan şehrinde Hyundai Heavy Industries şirketi tarafından inşa edilerek 2011'de denize indirilmiş. İlk ismi Deepsea Metro II. 2017 yılında son sahibi Norveç’in Bergen şehrindeki Odfjell Drilling şirketinden satın alınmış. 1 Ocak 2018’de Kocaeli’ne ulaşmış ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterine katılarak Türkiye'nin ilk sondaj gemisi olmuş. 12 bin metre derinlikte çok yüksek basınç altında deniz sondajı yapabilme kabiliyeti bulunan Fatih 6 metre yükseklikteki dalga boyunda bile sabit kalarak operasyonlarını sürdürebilme özelliğine sahip. Diğer sondaj gemimiz Yavuz’un ikiz kardeşi.

BEKLENEN AÇIKLAMA GELİYOR

21 Ağustos 2020 Cuma günü saatler 15:00’i gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Dolmabahçe Sarayı’nda millete seslenirken Karadeniz’in ortasındaki Fatih Gemisi’nde iki bakan ve diğer ilgililer hazır bekliyordu. Amaçlanan haberleşme sistemi kurulmuş, her iki taraf da birbirini görür ve iştir hâle getirilmişti. Erdoğan tarihî açıklamasında şöyle diyordu:

“Bilindiği gibi enerji kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında millî bağımsızlığın gerçek anlamda tesisinde de çok büyük öneme sahiptir. Ülkelerin ortaya koydukları vizyonların hayata geçebilmesi, enerji sektöründeki istikrarla orantılıdır.

Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğal gaz arama çalışmaları genellikle kiralama usulü ile yapıldı. Hele derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize 3-5 sayfalık bir rapor dışında hiçbir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyoruz. Belki de gerçekten aradılar ama bulamadılar. Ama sonuçta biz artık bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük. Bu tür çalışmaların öyle kiralama veya benzeri yöntemlerle değil doğrudan millî kuruluşlarımız aracılığıyla yürütülmesini kararlaştırdık."

MİLLÎ ENERJİ VE MADEN POLİTİKASI

"Ülkemizin millî enerji ve maden politikasını 2017 senesinde yeni baştan belirledik. O dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olan Berat Albayrak ile ardından gelen Fatih Dönmez kardeşimiz ekipleriyle birlikte bu politikayı titizlikle ve kararlılıkla uyguladılar. Bu çerçevede derin deniz sondajlarını bizzat yapmanın arayışlarına girdik. Ardı ardına 3 sondaj gemisini ülkemiz derin deniz arama filosuna kattık. Bugünkü sevinci bize yaşatan Fatih'in yanında Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimiz ile bu alanda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına dâhil olduk.

Aziz milletim, evet, sevincimizi hep birlikte yaşamak için şimdi müjdemizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında hamdolsun 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda.”

HEDEF: 2023’TE GAZI KULLANMAK

“Şimdi hemen tespit kuyuları açmaya başlayacak ardından üretim konseptini belirleyip inşaat ve yapım işlerine geçeceğiz. Doğal gazın yüzeye çıkartılması ve sisteme aktarılması işlemleriyle birlikte bu kaynaktan fiilen istifade etmeye başlayacağız. Şimdi hedefi veriyorum, hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır. Böylece bunca yıl sabırla adeta ilmik ilmik dokuyarak yürüttüğümüz çalışmaların ilk ve en büyük meyvesini almış oluyoruz.

Fatih ve Yavuz gemilerimiz vasıtasıyla Akdeniz ve Karadeniz'de bugüne kadar 9 derin deniz sondajı gerçekleştirdik. Nihayet son sondajda milletimize beklediği müjdeyi verme şerefine nail olduk. İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz'den de bekliyoruz. Şu anda bakımda olan Kanuni'nin de yıl sonunda devreye girmesiyle Akdeniz'deki faaliyetlerimize hız vereceğiz.”

ENERJİDE İHRACATÇI OLACAĞIZ

“Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız. Türkiye yıllarca bunun sancısını, sıkıntısını çekmiş, bedelini ödemiş bir ülkedir. Cari açığımızın en büyük sebebi de hep enerji olmuştur. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara verdiğimiz önem sayesinde bu konuda nispi bir denge sağlasak da hâlâ enerjide ciddi bir ithalatçı durumdayız. Cari açığımızın ana sebebi bu değil mi? Bu... Denizlerde ve karada daha çok arama yapıp neticeye ulaşarak enerjide net ihracatçı konumuna gelene kadar bize durmak, dinlenmek yok.

Sakarya Gaz Sahasındaki keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğuna inanıyoruz. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız. Milletimizin refahı için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarından bölümler aktararak bu tarihî başarıyı kayda geçirdikten sonra emeği geçenlere şükranlarımı sunuyor, Cenab-ı Mevlâ’dan evlatlarımıza ve torunlarımıza güzel günler göstermesini niyaz ediyorum.

Bu makale, 25 Ağustos 2020 tarihli Yeni Çağrı gazetesinde yayınlanmıştır.

https://e-gazete.yenicagri.com/basili-gazete-sayfalari/2020/08/25/sayfa-05.jpg

Yorumunuzu yazın...

  • Naz

    Gönderilme Tarihi 2020-09-23 08:06:42

    Allah razi olsun.
    Cox gozel ayrintilarla bizi bilgilendirirsiniz, geleminize saglig

    Yoruma cevap yazın

Friday the 19th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
Copyright 2012

©