SULTAN GENÇ OSMAN HAN (12.6.2003 Türkiye)

Yazdır

Osmanlı sultanlarının on altıncısıdır. Sultan Birinci Ahmed Han'ın tahta geçen üç oğlundan birincisidir. 1604’de İstanbul’da doğdu. Annesi Hadice Mahfiruz Valide Sultan'dır. Çok iyi bir eğitim alarak Arapça, Farsça, Lâtince, Yunanca, İtalyanca gibi doğu ve batı dillerini öğrendi. Kuvvetli bir edebiyat, tarih, coğrafya ve matematik tahsili gördü. Rahatsızlığı sebebiyle tahttan indirilen amcası Sultan Birinci Mustafa Han'ın yerine, 26 Şubat 1618 günü padişah oldu.

 

Avrupa’yı okyanustan da çevirmek istedi...

Tahta çıkışının ilk aylarında İran ile barış antlaşması imzalanarak harbe son verildi. 1620 yazında Osmanlı donanması Adriyatik Denizine geçerek Manfredonia Körfezine girdi ve İtalya’ya asker çıkardı. Kısa sürede Manfredonia liman ve şehrini fethetti.

 

Sultan İkinci Osman Han dedelerinin başlattığı muazzam fetihlere devam etmek, yüce dinimiz İslâm’ın yönlendirdiği Osmanlı adaletini, daha geniş topraklara yaymak azmindeydi. İlk olarak, Lehistan’ı tamamen ele geçirip, Baltık Denizi’ne çıkmak, orada bir donanma kurarak Avrupa Hıristiyanlığını, hem Akdeniz hem de okyanus donanmalarıyla çember içine almak istiyordu. Bu amaçla 21 Mayıs 1621’de Cuma namazını kıldıktan sonra ordunun başına geçerek sefere çıktı. Lehistan içlerine pek çok akın yapıldıysa da kuşatma altına alınan Hotin Kalesi ele geçirilemedi.

 

Lehistan Seferi’nde tam bir başarı elde edemeyen Sultan, bunun sebebinin askerlerin gayretsizliği olduğuna inanıyor ve ordu teşkilâtında bazı ıslahatlar yapmak istiyordu. Onun bu fikirlerinden bir şekilde haberdar olan yeniçerilerle sipahiler ayaklandılar. İhtilâlciler 19 Mayıs 1622 günü, Sultan Genç Osman Han'ı tahttan indirerek amcası Sultan Birinci Mustafa Han'ı ikinci defa tahta geçirdiler.

 

İsyancıların şehit ettiği ilk padişah...

İsyancılar bununla da yetinmediler. Ertesi gün padişahı hesapsız hakaret ve eziyetle Yedikule’ye götürerek şehit ettiler. Bu acıklı olay, devlete isyandan, kargaşadan ve fitne çıkarmaktan daima uzak kalan Türk milletini derinden yaraladı. Alevlenen fitne ateşinin olumsuz etkileri yıllar boyu devam etti. Şehit Sultanın cenazesi o gece Topkapı Sarayı'na götürüldü. Ertesi gün öğle namazından sonra kılınan cenaze namazını müteakip Sultan Ahmed Camii’nde babasının türbesine defnedildi.

 

Bu yazı, 12 Haziran 2003 tarihli Türkiye Gazetesi’nde, İbrahim Pakkan adıyla yayınlanmıştır.

 

 

 

Yorumunuzu yazın...

    Wednesday the 9th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©