SULTAN İBRAHİM HAN (15.6.2003 Türkiye)

Yazdır

Osmanlı padişahlarının on sekizincisidir. Sultan Birinci Ahmed Han'ın padişah olan üçüncü oğludur. 1615 yılında İstanbul’da doğdu. Annesi Mahpeyker Kösem Valide Sultan'dır. Sarayda iyi bir tahsil gördü. Ağabeyi Sultan Dördüncü Murad Han 1640 yılında öldüğünde, hayatta kalan tek Osmanlı şehzadesiydi. Padişah olduktan sonra, oğlu Sultan Dördüncü Mehmed Han doğana kadar, Osmanlı tahtı ilk defa olarak 2 yıl kadar varissiz kaldı.

 

Girit’in fethine doğru...

Doğu Akdeniz’de Kıbrıs büyüklüğünde ve konumu bakımından onun kadar önemli bir ada olan Girit’e, geçmiş padişahlarca pek çok akın düzenlenmişti. Sultan İbrahim Han, Türk gemilerine saldıran ve bu adada yuvalanan Malta şövalyelerinin, son olarak Mısır’a giden bir gemiyi ele geçirip yolcularından 550’sini öldürmeleri üzerine Girit’in fethini emretti. Donanma 30 Nisan 1645’te İstanbul’dan ayrıldı. 3 yıl süren savaşlardan sonra, adanın en önemli kaleleri Hanya ve Resmo ele geçirildi. Hanya’nın fethi, Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Ne var ki Kandiye’nin de alınmasıyla Girit’te asırlarca sürecek Osmanlı hakimiyetinin başlaması, oğluna nasip oldu.

 

1647’de sadaret makamına getirilen Hezarpare Ahmed Paşa'nın dikkatsiz ve adaletsiz davranışları, aleyhine büyük bir propaganda ve isyanı beraberinde getirdi. Bu arada, Sultan Dördüncü Murad Han zamanında İstanbul’a getirilen Revan Kalesi kumandanı Mirgünoğlu denen Hurûfîyi, bölücü ve yıkıcı faaliyetleri sebebiyle idam ettiren Sultan İbrahim Han aleyhine yapılan iftiralar da hedefine ulaşmıştı. Bütün bu karışıklıklar, padişahın tahttan indirilmesiyle sonuçlandı. Yerine, oğlu Sultan Dördüncü Mehmed Han çıkarıldı. İsyancıların önderi Sofu Mehmed Paşa, Sultan hayatta durdukça rahat edemeyeceğini bildiğinden, 10 gün sonra kendisini şehit ettirdi.

 

Asla deli değildi...

Sultan İbrahim Han çok cömert idi. Fakirlere ve acizlere ihsanlarda bulunurdu. Osmanlı kaynaklarının bir tanesi hariç, aklî dengesinde bozukluk olduğuna dair hiçbir bilgi yoktur. O tek kaynağın yazarı da Sultanın tahttan indirilmesi ve daha sonra öldürülmesinde, elebaşı olanlardan biridir. Ne yazık ki geçmişini sürekli taşlayan ve köksüz ağaç olduğunu ispatlamaya çalışanlara, zamanımızda da sıkça rastlanmaktadır. Sultan İbrahim Han Topkapı Sarayı’nda, kapısı ve pencereleri örülmüş, mezar benzeri bir odada 10 gün kaldıktan sonra 18 Ağustos 1848 günü şehit edildi. Ayasofya Camii’nde kılınan cenaze namazını müteakip, amcası Sultan Birinci Mustafa Han'ın türbesine defnedildi.

 

Bu yazı, 15 Haziran 2003 tarihli Türkiye Gazetesi’nde, İbrahim Pakkan adıyla yayınlanmıştır.

 

Yorumunuzu yazın...

    Wednesday the 9th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©