SULTAN İKİNCİ AHMED HAN (18.6.2003 Türkiye)
21. Osmanlı padişahı olup Sultan İbrahim Han'ın tahta geçen 3 oğlundan üçüncüsüdür. 1643’te İstanbul’da doğdu. Annesi Hadice Muazzez Haseki Sultan'dır. Şehzadeliğini sarayda geçirerek, iyi bir tahsil gördü. 22 Haziran 1691’de ağabeyi Sultan İkinci Süleyman Han’ın ölümü üzerine padişah oldu.
Serdâr-ı Ekremin şehadeti...
48 yaşında tahta geçen Sultan İkinci Ahmed Han, daha bir ay önce ordunun başında Avusturya üzerine sefere çıkan sadrazam ve serdâr-ı ekrem Fâzıl Mustafa Paşa'ya, sadaretinin devamına dair bir ferman gönderdi. Belgrad’a ulaşan Paşa, Peter Varadin önlerinde bulunan Avusturya ordusu üzerine yürüdü. Halbuki Kırım kuvvetleri henüz orduya katılmamıştı. Tisa Suyu’nun Tuna’ya karıştığı Salankamen mevkiinde başlayan savaşın ilk anlarında Osmanlı askeri galip durumdaydı. Ancak Fâzıl Mustafa Paşa'nın şehit düşmesi üzerine durum birden tersine döndü ve hezimetle sonuçlandı. Bundan sonraki yıllar hep Avusturya ile çeşitli mevkilerde savaşlarla geçti. Ordu Avusturya ile uğraşırken, Venedik donanması da Girit’e asker çıkardı. Osmanlı donanmasının Hanya önlerine gelmesi üzerine Venedikliler muhasarayı kaldırarak geri çekildiler.
1694’te, Serdâr-ı Ekrem'in Varadin’i kuşattığı bir sırada, Malta, Floransa ve Papalık filolarından oluşan bir Venedik donanması Sakız’ı zaptetti. Buna çok üzülen Sultan İkinci Ahmed Han, Sürmeli Ali Paşa'ya bir hatt-ı hümayun göndererek geri dönmesini ve Sakız Adası’nın geri alınmasını istedi. Sadrazam Edirne’ye gelince de “Eğer bu kış Sakız geri alınmazsa bütün reisleri katlederim!” diyerek emrini bildirdi.
Sakız’ın fetih haberini alamadan vefat etti...
Kaptan-ı Derya Mezomorta Hüseyin Paşa Koyun Adaları mevkiinde Venedik donanmasına büyük zayiat verdirdi. Venedikli amiral gemisiyle beraber sulara gömüldü. Ardından Sakız’a asker çıkarılıp ada kolayca ele geçirildi. Ne yazık ki toprak kayıplarının verdiği üzüntüden hastalığı ağırlaşan Sultan İkinci Ahmed Han, 6 Şubat 1695 tarihinde fetih haberini alamadan, 52 yaşında Edirne’de vefat etti. Cenazesi, İstanbul’a nakledilerek Kanunî Sultan Süleyman Han'ın türbesine, ağabeyi Sultan İkinci Süleyman Han'ın yanına defnedildi.
Sultan İkinci Ahmed Han, hasta olduğu zamanlarda bile, devlet işlerinden asla el çekmedi. Haftada iki gün yapılan divan toplantılarının dörde çıkarılmasını emretti. Adil bir sultan olarak yaşamış, vatanı ve milleti için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmıştır.
Bu yazı, 18 Haziran 2003 tarihli Türkiye Gazetesi’nde, İbrahim Pakkan adıyla yayınlanmıştır.