SULTAN ABDÜLAZİZ HAN (1.7.2003 Türkiye)
Osmanlı padişahlarının otuz ikincisidir. Sultan İkinci Mahmud Han'ın padişah olan ikinci oğludur. 1830’da Eyüp Sarayı’nda doğdu. Annesi Pertevniyal Valide Sultan'dır. İyi bir tahsil görerek yetiştirildi. Ağabeyi Sultan Abdülmecid Han'ın 25 Haziran 1861’de vefatı üzerine, 31 yaşında padişah oldu.
Güçlü ordu, güçlü donanma...
Sultan Abdülaziz Han'ın üzerinde durduğu en önemli konu, ordu ve donanmanın yeniden düzenlenmesiydi. Avrupa’dan elde edilen kredilerin çoğu bu alanda sarf edildi. Donanma, dünyanın sayılı donanmalarından birisi oldu. 700 bini aşkın asker ve yedi ayrı ordudan teşekkül eden bir kuvvet hazırladı. Bunların top ve tüfek ihtiyaçları için de modern tesisler kurdurdu.
1863’te Mısır’ı ziyaret etti. Kahire’yi at üstünde dolaştı. Yavuz Sultan Selim Han'dan sonra Mısır’a gelen ilk padişaha halk çılgınca sevgi gösterilerinde bulundu.
15 senelik saltanatı süresince ülkeye çok sayıda eser kazandırdı. Süveyş Kanalı açıldı. Sahillere deniz fenerleri kondu. İstanbul’da tramvay ve Galata Tüneli yapıldı ve işletilmeye başlandı. Askerî Rüştiye, Sultanî (liseler), Sanayi, Tıbbiye, Mülkiye, Orman ve Maden Mektepleri ile Darüşşafaka Lisesi açıldı. Çırağan ve Beylerbeyi Sarayları ile muhtelif yerlerdeki kasırları yaptırıldı.
Rusya ve diğer devletlerin desteklemesi ile Balkanlar’da çıkan isyanlar, devrinin en önemli olaylarındandır.
İntihar değil cinayet!
Sultan Abdülaziz Han, Balkanlar’daki tehlikeli gelişmeyi önlemeye çalışırken sadrazam Mütercim Rüşdi, serasker Hüseyin Avni ve Mithat Paşalar ile şeyhülislâm Hayrullah Efendi ihtilâl hazırlığı yapıyorlardı. Bilhassa Serasker, daha önce azledilip sürüldüğü için padişaha kin bağlamıştı. “Kinim dinimdir” diyen bu adam, İngilizlerle birlikte padişahı tahttan indirip öldürmeye karar verdi. İhtilâlciler 30 Mayıs 1876 sabahı harekete geçtiler. Taşkışla’dan gelen taburlarla, “Padişaha suikast yapılacak, kurtarmaya gidiyoruz” denilerek kandırılan 300 kadar Harp Okulu talebesi, Dolmabahçe Sarayı’nı çevirdi. Sultan kayıkla alınıp, önce Topkapı, daha sonra Fer’iye Sarayı’na götürüldü.
Avni Paşa, 4 Haziran 1876 günü plânını uygulattı. 3 tane pehlivan ve Mabeyinci Fahri Bey, Sultanın Kur’an-ı Kerim okumakta olduğu odaya girdiler. Büyük mücadeleden sonra bileklerini kesip dışarı kaçtılar. Kan kaybından vefat eden Sultanın cenazesi, ertesi gün büyük bir merasimle kaldırıldı. Babası Sultan İkinci Mahmud Han'ın Çemberlitaş’taki türbesine defnedildi.
Bu yazı, 1 Temmuz 2003 tarihli Türkiye Gazetesi’nde, İbrahim Pakkan adıyla yayınlanmıştır.