BU YAPTIKLARI İLK DEĞİL (6.2.2006 www.haberkusagi.com)

Yazdır

İslâm âlimlerinin bildirdiklerine göre Cenab-ı Hak, insanlara takip etmeleri gereken doğru yolu bildirmek için peygamberler göndermiştir. Bunların sayısının yüz yirmi dört binden çok olduğu meşhurdur. Bin senede bir gelen ve yeni bir din getiren peygamberlere resul denir. Din getirmeyip kendinden önce gelen resulün dinine tabi olan peygamberlere de nebi denir. Bildirildiğine göre 313 veya 315 adet resul vardır. Bunların içinden de altısı daha yüksektir. Bu altı resul şunlardır: Hazret-i Âdem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed peygamberler.

 

Müslümanlar bütün peygamberleri çok sever. Sayısını sadece Cenab-ı Hakk'ın bildiği bütün peygamberlere inanmak, Müslümanlar için imanın altı şartından biridir. Onların Cenab-ı Hakk'ın seçilmiş kulları olduğuna inanır, adlarını anarken saygı ifadeleri kullanırlar. Bu yüce insanların isimlerini çocuklarına isim olarak koymaktan gurur duyarlar.

 

Sözü nereye getireceğimi tabii ki tahmin ettiniz. Danimarka’da yayınlanan Jyllands-Posten isimli bir gazetenin 30 Eylül 2005 tarihli nüshasında, peygamberimiz Hazret-i Muhammed’in 12 adet sözde karikatürü yayınlandı. Alay ve hakaret içeren bu uydurma çizimler daha sonraki günlerde Avrupa’nın değişik ülkeleri ile ABD, Yeni Zelanda ve Ürdün’deki bazı gazetelerde tekrar yayınlandı. Müslümanlar yapılan bu densizliğe çok üzüldüler. Bazı Müslüman ülkelerin yetkilileri resmî müracaatlarda bulunarak yapılan bu uygunsuz davranışın telâfi edilmesini Danimarka hükûmetinden talep ettiler. Maalesef karşılık olarak yarım ağızla söylenen birkaç cümleden başka bir sonuç elde edilemedi.

 

İşin geldiği noktayı hepimiz ibretle takip ediyoruz. Nümayişler, elçilik binalarını yakmalar vs. İnsanların inançlarının kendileri için mümbit bir ortam olduğunu çok iyi bilen provokatörler sahneye çıkmakta gecikmedi. Korkarız ki Müslümanları dünya kamuoyu karşısında toptan şaibe altında bırakan ve 11 Eylül’le doruğa ulaşan olaylara bir yenisi daha eklenir ve Müslümanları aşağılamak için iştahla bekleyenlere yeni bir fırsat daha çıkar.

 

Aslında Hristiyan Avrupa’nın Hazret-i Peygamber’e karşı sergilediği ilk edepsizlik bu değildir. Geçmişe baktığınızda sayısız hakaret, densizlik, kendini bilmezlik örnekleri görürsünüz. Biz bunlardan sadece birini zikredelim.

 

Fransızların ünlü “düşünür”ü Voltaire 1700’lü yıllarda Katolik Kilisesi’ne savaş açmış, Papa’yla arası iyice açılmıştı. Deyim yerindeyse kanlı bıçaklıydılar. Hatta Fransız İhtilali’ne zemin hazırlayan diğer arkadaşlarıyla birlikte Papa için “Ezelim şu alçağı!” diyebiliyordu. Ta ki 1742 yılına kadar. Yazdığı “Mahomet ou le Fanatisme” (Muhammed veya Fanatizm) isimli trajedi Paris’te sahnelenince devrin papası XIV. Benedict namıyla anılan Prospero Lorenzo Lambertini tarafından kendisine tebrik mektubu gönderilmişti. Papa nasıl memnun olmasın ki Voltaire bu “eser”inde, Peygamberimizin Hazret-i Zeyneb’i nikâh etmesini işlemiş, adi ve alçakça iftiralarda bulunmuştu.

 

Söz konusu tiyatro sonraki zamanlarda da Avrupa ülkelerinde sahnelenmiştir. Sultan İkinci Abdülhamid’in tahtta olduğu dönemde Paris’te yine sahnelenmek istendi. Padişah elçimiz vasıtasıyla temsilin durdurulmasını, aksi halde bunu siyasî bir mesele yapacağını Fransız hükûmetine bildirdi. Fransızlar temsili durdurdular. Tiyatro bu defa İngiltere’ye geçti. Padişah aynı ikazı İngiliz hükûmetine de yaptı. İngiliz hükûmeti zamanın geçmiş olduğunu ve biletlerin dağıtıldığını, esasen böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağını bildirerek talebi reddetti. Sultan Abdülhamid derhâl şöyle bir yazı gönderdi: “Müslümanların halifesi olarak, İngilizler Peygamberimizi aşağılıyorlar diye bütün âlem-i İslâm'a beyanname neşredeceğim!” Bu ikaz karşısında temsil hemen durduruldu.

 

Şimdi dünyadaki bütün Müslümanlar adına Danimarka hükûmetini “kendine getirecek” bir halife bulunmadığına göre iş Papa XVI. Benedict’e (Joseph Ratzinger) kalıyor. 200 küsur sene önceki selefi ve adaşı gibi yapmasın; Müslümanların göz bebeği Hazret-i Muhammed’e bu terbiyesizliği yapanları uyarsın…

 

 

Bu makale, 6 Şubat 2006 tarihinde www.haberkusagi.com internet sitesinde yayınlanmıştır.

Yorumunuzu yazın...

    Wednesday the 9th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©