SULTAN ABDÜLHAMİD HAN’IN HİZMETLERİ (27.3.2018 Yeni Çağrı)

Yazdır

10 Şubat 2018 gününün Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın vefatının yüzüncü sene-i devriyesi olması münasebetiyle geçtiğimiz ay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin öncülüğünde bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Ben de acizane geçen ay bu büyük padişah hakkında üç yazı kaleme aldım. Bu hafta da onun devlete ve millete yaptığı hizmetlerden bahsedeceğim.

Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve İslam halifelerinin doksan dokuzuncusu olarak 1876 yılında tahta geçen Abdülhamid Han’ın İslamiyet’e yaptığı hizmetler saymakla bitirilemez. Avrupa’da belirli mahfillerin, İslamiyet’i yok etmek için hazırladıkları yıkıcı planları kıyasıya hortlatmaya başladığı bir zamanda önlerine dikildi. Aklı, zekâsı ve ilmi fevkalade üstün olduğu için memlekete karşı asırlar boyunca hazırlanmış olan sinsi, alçak ve vahşi suikastı hemen sezdi. Bu planları hazırlayanları ve maşa olarak kullandıkları sahte kahramanları tahta geçer geçmez iş başından uzaklaştırdı. Din, fen ve ahlak bilgilerini, bastırdığı binlerle kitap ile memleketin her yerine yaydı. Çok sayıda kültürlü din adamı, bilgili, temiz bir gençlik yetiştirdi. Haksızlığın, kötülüğün ve ahlaksızlığın kökünü kazıdı. Devleti ve milleti otuz üç sene adaletle idare etti. Memleketi savaştan uzak tuttu. Bütün gücüyle eğitim ve bayındırlık faaliyetlerine yüklendi. Devrinde ülkenin her köşesi okullar, hastaneler, yollar, çeşmeler, demir yolları ve telgraf hatlarıyla donatılmış, millet uzun yıllar boyunca barış, bolluk, ucuzluk, rahat ve huzur içinde yaşamıştır.

HEDEF TAHTASINA KONULDU

İktidarı Cumhuriyet’ten çok önce olmasına rağmen, son padişah ile kendi arasında dokuz yıl padişahlık yapan Sultan Reşad Han atlanarak mütemadiyen kendisine saldırılması, küçümsenerek yok farz edilmek istenmesi işte bu özelliğinden ileri gelmektedir. Devletimiz ve dinimiz üzerindeki kirli emellerinin önüne set çektiği için Avrupa’nın ve yerli uşaklarının hedefi oldu. Yıllarca kötülendi. İftiralara uğradı. Sonra gelen gençliğe büsbütün yanlış olarak tanıtıldı.

Ancak özellikle rahmetli Turgut Özal’dan itibaren değişen bakış açısıyla birlikte insaflı yazılan tarihleri okuyanlar ve onun ilme, fenne, sanayiye, ticarete, ahlaka, kısaca insanlığa bıraktığı eserlerini görenler bu iftiralara aldanmamaktadır. Ona dil uzatan yalancılardan, ilim adamı ve yazar maskesi altında iftira eden düşmanlarından ve bunların söyledikleri yalanlardan nefret etmekte, onun devlete ve millete hizmetlerinin çokluğu karşısında hayran kalmaktadırlar.

DAİMA İLERLEME TARAFTARI OLDU

Abdülhamid Han her zaman ilerleme taraftarı olmuştu. Keşif ve gelişmeleri yakından takip etmiş, modern kurumları ve sistemleri hızlı bir şekilde hizmete sokmuştur. Açtığı okullar, kurduğu fabrikalar ve işletmeler, yaptırdığı kara ve demir yolları bunun ispatıdır. Medine-i Münevvere’ye kadar telgraf hattı yaptırmıştı. İstanbul-Eskişehir-Ankara, Eskişehir-Adana-Bağdat ve Adana-Şam-Medine demir yollarını yaptırdığı zaman başka memleketlerde bu kadar demir yolu yoktu.

Her vilayette mektepler, hastaneler, saat kuleleri, yollar, köprüler ve çeşmeler yaptırdı. Mülkiye, hukuk, güzel sanatlar ve yüksek mühendis mektepleri, yüksek ticaret mektebi, maden arama mektebi, dilsiz ve sağırlar mektebi, yatılı kız lisesi, mülkiye lisesi, Bursa’da ipekçilik, Halkalı’da ziraat ve baytar, Bursa ve Selanik’te ziraat mektepleri, Şam’da Tıbbiye-i Mülkiye, Haydarpaşa’da Askerî Tıbbiye, her vilayete Sultaniler ve daha pek çok eğitim yuvası açtı. Ankara’da açılan Çoban Mektebi, Sultan’ın eğitime verdiği önemin derecesini gösteren çarpıcı bir örnektir.

Zamanında Hamidiye Kâğıt Fabrikası, Kadıköy Havagazı Fabrikası, Mum Fabrikası ve Ereğli Kömür Ocakları açıldı. Bingazi’ye telgraf hattı yapıldı. İstanbul-Köstence kablosu döşendi. Harp gücünü kaybetmiş olan eski gemiler Haliç’e çekilip, Avrupa’da yeni yapılan modern kruvazörler ve zırhlılar ile donanma kuvvetlendirildi. Avrupa’da yapılan yeniliklerin hepsi en modern şekilde yurdumuzda da yaptırıldı. Din bilgileri, fen ve edebiyat üzerine çok sayıda kitap bastırıldı. Köylere kadar kurslar açtırıldı. Parasız kitaplar gönderildi.

İLK 24 YILDA 1552 ESER YAPTIRDI

Abdülhamid Han’ın tahta geçişinin 25. yıl dönümü münasebetiyle 1901 yılında yayınlanan ve 24 yıllık icraatının ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı “Tebrikname-i Millî” kitabı, bu defa vefatının 100. yıl dönümü münasebetiyle çözümüyle birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yeniden bastırıldı. Bu güzel eserden onun, çoğu şahsi parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, kütüphane, hastane, imaret, su yolları, çeşme, köprü gibi toplam 1552 eser yaptırdığını öğreniyoruz. Tamir edilenlerle birlikte bu sayı 4044’e ulaşmaktadır.

Ne yazık ki, 1909’da tahttan indirilince bütün bu ilerlemeler durdu ve memleket kana boyandı. Sultan Hamid giderse devletin kurtulacağına inanan gafiller feci şekilde yanıldılar. Daha on yıl bile geçmeden geniş imparatorluk toprakları Avrupa ülkeleri tarafından paylaşıldı. 13 Kasım 1918’de payitaht İstanbul bile işgal edildi. Nitekim kendisi bunu da öngörmüş, yönetimi ele geçiren İttihatçılar için “Memleketi benden sonra 10 sene idare etsinler, 100 sene idare etmişler sayacağım.” demişti. 

Özellikle Avrupa ülkeleri ve ABD’nin, devletimiz aleyhinde 100 sene önce yazıp uyguladıkları senaryoları aynen tekrarlamak istediklerinin ayan beyan görüldüğü günümüzde, yöneticilerimiz ve halkımızın icraat ve davranışlarında basiret, feraset ve sağduyunun hâkim olmasını Cenabı Hak’tan niyaz ediyorum.

Bu makale, 27 Mart 2018 tarihli Yeni Çağrı Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

https://www.yenicagri.com/wp-content/uploads/2018/03/yeni-cagri-gazetesi-27-mart-2018-sali-tarihli-gazete-sayfalari-6.jpg

Yorumunuzu yazın...

    Friday the 6th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©