REUTER'İN KUŞLARI (30.11.2001 www.iha.com.tr)

Yazdır

Başarıyla sonuçlanmış her çalışmanın başlangıcıyla ilgili ilginç bir öykü mutlaka vardır. Hele bu çalışma yıllarca sürmüş ve sonuçta ortaya, alanında marka olmuş bir şirket çıkmışsa, bu öyküler yazılı hale de getirilir, hatta ansiklopedilerin ilgili maddelerinde yer alır. İnsan bu öykülerdeki bazı unsurları, bazen hemen kabullenemez. Anlatılanlar karşısında gülümsediğimiz, “Acaba?...” deyip dudak büktüğümüz çok olur. Ama, şu anda başarının simgesi olarak karşımızda duran, uzun yıllar süren yıpratıcı çalışmaların ürünü, gerçekliği konusunda hiç şüphe bulunmayan “sonucun” parlaklığı, söz konusu öykülerde olabilecek belirsizlik ve abartıları bizce önemsiz kılar. Bu durumda bize artık, sadece taktir etmek ve imrenmek düşer.

Şimdi dünya çapında haber ajansı denilince akla hemen geliveren birkaç marka içinde, merkezi Londra’da bulunan İngiliz haber ajansı Reuters’in kurucusu Reuter’in öyküsüne bir bakalım:

Paul Julius Reuter, 1816 yılında Almanya’nın Kassel kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğar. Meslek hayatına, amcasının Göttingen’deki bankasında memurluk yaparak başlar. Berlin’e taşındıktan sonra 1844 yılında Hıristiyan olur, Israel Beer Josaphat olan asıl adını değiştirir ve evlenir. 1848’de Paris’e gider ve Havas Haber Ajansı’nda (1835 yılında kurulan ve ilk haber ajansı unvanını taşıyan bu ajansın yerini, 2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra Agence France-Presse almıştır) mütercim olarak çalışmaya başlar.

Daha bankada çalıştığı yıllarda, telgrafın önemini ve piyasanın hızlı ticarî raporlara, finans haberlerine olan ihtiyacını görmüştür. Bu ihtiyacı karşılamak üzere, 1849 yılında, Belçika sınırındaki Alman kenti Aachen’da (Aix-la-Chapelle) kendi haber servisini kurar. Çeşitli şehirlerde muhabirler tutar ve topladığı para piyasalarıyla ilgili haberleri müşterilerine günlük olarak telgrafla iletir. Böylece, yeni telgraf teknolojisinin ilk kullanıcılarından olur. Aachen’da biten Almanya ana telgraf şebekesi ile Brüksel’den Paris’e uzanan hat arasındaki boşluğu ise posta güvercinlerini kullanarak kapatır. Başlangıçta kullanılan güvercin filosunun 45 güvercinden oluştuğu bildirilmekte ise de, bu rakamın 40 olduğunu yazan kaynaklara da rastlanmaktadır. Reuters Haber Ajansı’nın resmî internet sitesinde, “telgraf teknolojisiyle birlikte, daha sonra sayıları 200’ü aşan bir güvercin filosu kullanmasının Reuter’a, hız, doğruluk, bütünlük ve tarafsızlık adına, mesleğinde imrenilecek bir itibar kazandırdığı” yazılıdır.

Reuter’in öyküsündeki diğer bir ayrıntı da, Paris ile Almanya arasındaki telgraf hattının eksik bölümünün uzunluğudur. Reuters’in internet sitesi dahil pek çok kaynak, Reuter’in posta güvercinleri kullanmayı akıl ederek kapattığı bu eksik bölümün, Brüksel ile Aachen arasındaki 76 millik (122 km) uzaklık olduğunu kaydetmektedir. Reuter güvercinlerini, daha trenler yola çıkmadan şafakla birlikte uçurmuş ve o zamanın trenleriyle 6 saatte alınacak yolu 2 saatte alarak taze haberleri ve borsa bilgilerini, Almanya’daki müşterilerine hızla ulaştırabilmiştir. Bu durumda, Paris ile Berlin’i birbirine bağlayan telgraf şebekesindeki eksik hattın, Belçika’nın Verviers kenti ile Almanya’nın Aachen kenti arasındaki bölüm olduğunu kaydeden kaynaklara itibar etmemek daha doğru olur. Çünkü bu iki kent birbirine çok yakındır.

1851’de servisini Londra’ya taşıyan Reuter, kentin ticaret merkezinde ve ana telgraf bürolarının yakınında yer alan Kraliyet Borsa Binasında bir büro açar. Bu sırada bürosunda kendisine, sadece 11 yaşında bir çocuk yardım etmektedir. Habercilikte günün en son teknolojilerini kullanmaktaki ustalığını burada da devreye sokar ve Londra ile Paris arasında hisse senedi fiyatlarını ve haberleri aktarmak için, yeni hizmete giren Dover-Calais denizaltı telgraf hattını kullanır.

Mevcut telgraf sistemi yaygınlaştıkça alanındaki etkinliğini gittikçe artıran Reuter, daha sonra finans haberlerinin yanı sıra genel ve siyasî haberleri de vermeye başlar. 1857’de İngiliz uyruğuna geçer. 1878’de sağlık nedenleriyle 62 yaşında emekli olduktan sonra ajansı, oğlu Herbert yönetmeye başlar, ancak öldüğü 1899 yılına kadar şirkete danışmanlık yapmaya devam eder. Herbert Reuter intihar ederek öldüğü 1915 yılına kadar ajansın başında kalır.

Reuter’in ajansını Londra’ya taşıdığı 1851 yılını başlangıç kabul ettiği için, bu yıl 150’nci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Reuters, bugün artık 99 ülkedeki 210 ayrı kentte 20 700’den fazla personel çalıştıran, 2000 yılı cirosu 5 milyar dolar olan dev bir kuruluştur. 150 yıl boyunca teknolojiyi, kurucuları gibi yakından takip etmiş, meselâ 1987 yılında haber, fotoğraf ve piyasa verilerini müşterilerine, Intelsat uydusu üzerinden iletmeye başlayarak kendi ifadelerine göre, bu amaçla uydu kullanan ilk şirket olmuşlardır. Görüntülü haberlerin uydudan müşterilere geçilmesi ise, “Reuters Financial Television” servisinin kurulduğu 1994 yılına rastlar.

Reuters Haber Ajansı’ndan bu kadar bahsettikten sonra, özel haber ajansçılığı alanında ülkemizin yüz akı İhlas Haber Ajansı’ndan söz etmeden geçmek yakışık alır mı? Almaz tabii!... Ancak onun öyküsünü anlatmaya yazımızın bu son paragrafları yetmez. Ayrıca ele alınması gerekir. Yine de İHA’nın zaman eksenindeki serüveninden birkaç kilometre taşını kısaca sıralayalım:

İhlas Haber Ajansı 1993 yılında, sahibi bulunduğu Türkiye Gazetesi ve TGRT Televizyonunun haber ihtiyacını karşılamak üzere, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Ören tarafından kurulur. 1994 ekonomik krizini en az zayiatla atlatan ajans, yurt içinde ve yurt dışındaki önemli merkezlerde hızla teşkilâtlanır. Zaman içinde Türkiye Gazetesi ve TGRT’nin yanı sıra diğer medya kuruluşlarına da haber servisi yapmaya başlar. 1997 yılında dev bir teknolojik adım atılır. TGRT televizyonunun kullandığı 72 MHz’lik Eutelsat uydu kapasitesinin bir bölümü, yeni teknolojilerin kullanılması konusundaki duyarlılığı ile ünlü İhlas Holding Genel Müdürü A. Mücahid Ören tarafından İHA’ya tahsis edilir. Gerekli teknik alt yapı da tamamlandıktan sonra, yazılı haberler ve fotoğrafların yanı sıra görüntülü haberler de İHA abonelerine uydu üzerinden aktarılmaya başlanır.

Şimdi bir soru: Müşterilerine haber aktarmak için uydu teknolojisini kullanma bakımından, 8 yıllık İhlas Haber Ajansı, 150 yıllık Reuters Haber Ajansı’ndan kaç yıl geridedir?

 

Bu makale, 30 Kasım 2001 tarihinde www.iha.com.tr internet sitesinde yayınlanmıştır.

Yorumunuzu yazın...

    Wednesday the 9th. Telif Hakkı © 2012 http://www.ibrahimpazan.com Her hakkı saklıdır.
    Copyright 2012

    ©