HANEDAN'IN VATANA DÖNÜŞÜ (17.6.2023) Gazete Yazıyor
Osmanoğulları için 431 sayılı sürgün kanununun çıktığı 3 Mart 1924 günü, son padişah Sultan Vahîdeddin Han, son halife Abdülmecid Efendi ve şehzade unvanını taşıyan 35 kişiyle birlikte ailenin toplam 37 erkek üyesi bulunuyordu. Sürgün 37 kişiyle sınırlı tutulabilecekken bizde kapsam çok genişletilmiş, onların teşkil ettikleri gurbet kafilesine saltanat iddiasında bulunamayacak kadın üyeler yani padişah ve şehzade kızları, bunların çocukları, bu aileye sadece evlilik bağıyla bağlı kişiler de katılmış ve sürgüne gönderilenlerin sayısı 155’i bulmuştu. Hâlbuki dağılan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nda sadece kral, kraliçe ve çocukları sürgüne gönderilmişti.
SÜRGÜN KANUNUNDA İLK DEĞİŞİKLİKLER
431 sayılı kanunda ilk esneme 5 Temmuz 1939 tarih ve 3662 sayılı Kanunla yapıldı. Buna göre Emine Naciye Sultan’ın Enver Paşa’dan olan çocukları Mahpeyker ve Türkan Hanımsultanlar ile Sultanzade Ali Beyefendi ve Enver Paşa’nın biraderi Kâmil Killigil’den olan kızı Rana Hanımsultan, Fatma Ulviye Sultan’ın İsmail Hakkı Okday’dan olan kızı Suade Hümeyra Hanımsultan’ın Türkiye’ye gelmelerine ve Türk vatandaşı olmalarına izin verildi.
Sürgün kanununda diğer bir değişiklik 18 Nisan 1949 tarih ve 5370 ve 5371 sayılı Kanunlarla yapıldı. Bu kanunlarla Osmanlı Hanedanı’ndan olmayan ve bu hanedandan biri ile evlenmiş ve ölüm veya boşanma ile dul kalmış olan ve çocuğu bulunmayan erkek ve kadınların Türkiye’ye girebilmesine ve tekrar Türk vatandaşlığını kazanmalarına imkân tanındı.
ŞEHZADELER DIŞINDAKİLERE İZİN ÇIKIYOR
Adnan Menderes’in başkanlığında 22 Mayıs 1950’de kurulan Demokrat Parti hükûmeti döneminde meclise, sürgün kanununda esaslı değişiklik öngören bir kanun teklifi getirildi. Zaten bir süredir aradan bu kadar sene geçtikten ve rejim yerleştikten sonra sürgünde olan bu kişilerin yurda gelmelerinde hiçbir mahzur olmayacağı yazılıp söylenmeye başlamıştı. 1952 Haziran’ında heyecanlı konuşmaların yapıldığı birkaç oturum yapıldı. DP Çanakkale Milletvekili Süreyya Endik kanunun kadın erkek ayırımı yapmadan tamamına izin verilmesinin uygun olacağını savundu. DP Manisa Milletvekili Hamdullah Suphi Tanrıöver ise konuşmasının bir yerinde şöyle diyordu:
“Gelecek sene İstanbul’un fethinin 500. senesini kutlayacağız. Fatih Sultan Mehmed, o 22 yaşındaki dâhi kahraman bir dakika başını kaldırıp sorsa ‘Ailem nerede?’ ona ne diyeceğiz? Ona cevap hükûmetin getirdiği kanundur.”
Böylece 431 sayılı sürgün kanununun ikinci maddesi, 16 Haziran 1952 tarih ve 5958 sayılı Kanun ile değiştirilmiş ve ayrıca 4 adet ek madde ilave edilmişti. Söz konusu ikinci maddenin yeni hâli ve vatandaşlıkla ilgili Ek Madde 1 şu şekildeydi:
“Madde 2- Mülga Hilafet ve münderis Osmanlı Saltanatı hanedanının padişahlar sulbünden olan erkek azası ve bunların erkek füruu Türkiye’ye gelmek ve Türkiye’den transit olarak geçmekten memnudurlar. Bunların dışında kalanlar Türkiye’ye gelebilirler.
Ek Madde 1- İkinci madde gereğince Türkiye’ye gelebileceklerin müracaatları halinde Türkiye’ye gelmek ve Türkiye’de ikamet etmek şartları aranmaksızın vatandaşlığa alınmalarına Bakanlar Kurulu karar verebilir.”
Böylece sürgün, Hanedan’ın kadın üye ve mensupları ile şehzadeler dışındaki erkeklerinden yani sultanzade ve damatlardan ömrü vefa edenler için 28 yıl sonra bitmiş oluyordu. Bu kanunun tanıdığı haklar Hanedan bakımından bir kazanım gibi görünse de 1924’teki sürgün listesinde bulunan padişah veya şehzade kızı 42 sultandan 18’i, aradan geçen 28 yıl içinde vefat etmiş bulunuyordu. Sağ olan diğerlerinin ve bu arada doğan yeni sultanların da bu izinden faydalanıp sürekli kalmak için vatana dönmesi son derece zordu. Vatana dönme izni çıkan bir sultan veya şehzade eşi, yasaklı babasını, kocasını veya oğlunu bulunduğu ülkede bırakıp nasıl gelecekti? Dolayısıyla bu izinden aslında, fevkalade sınırlı sayıda kişi istifade edebilmişti. Şehzadeler ise vatan toprağını görebilmek için 22 uzun yıl daha beklemek ve 50 yılı tamamlamak zorunda kalacaklardı.
Bu makale, 17 Haziran 2023 tarihli Gazete Yazıyor'da yayınlanmıştır.
https://www.gazeteyaziyor.com.tr/hanedanin-vatana-donusu