VİTES KOLU (8.2.2002 www.iha.com.tr)
hlas Haber Ajansı’nda göreve başlayalı daha 10 ay olmuştu. Meslek hayatımın daha önceki dönemlerinde de benzer işleri yapmıştım. Kısaca, teknik alt yapıyı kurmak, geliştirmek; cihaz ve sistemlerin bakım ve onarımını yaparak sürekliliğini sağlamak. Ama bu defa muhataplarım değişmişti. Artık, uplink operatörleri, montajcı, yayıncı, muhabir ve kameramanlarla haşır neşir oluyordum. Gerçi “kullanıcı” adı altında toplayabileceğimiz bütün bu insanların ortak bir özelliği vardı: “Görevlerini yaparken ihtiyaç duydukları teknik malzemenin tam ve sağlam olmasını istemeleri, bütün aksesuar ve sarf malzemelerinin mümkünse yedekleriyle birlikte ellerinin altında bulunması konusunda ısrarcı olmaları.”
1999 yılı Mart ayının başlarıydı. Odamın kapısında güleç bir yüz belirmişti. “Müdürüm, ben İHA Tekirdağ muhabiri Ali Yürük’üm” diyerek kendini tanıttı. Kamerasını kargoya emanet edememiş, İstanbul’a İHA merkezine gelerek bakımını, bizzat başında durarak yaptırmıştı. Anlaşılan plânladığı kadar malzemeyi, Envanter Sorumlusu ve Teknik Servis Müdüründen koparamamış, habercilere özel girişkenlikle, isteklerini bir kere de bana anlatmıştı. Çok geniş bir kadroya ve teknik alt yapıya sahip İHA’da, her türlü kaynağın çok temkinli şekilde kullanılması zorunlu olduğundan, isteklerini elden geldiğince karşıladığımızı hatırlıyorum. Kamerasına yedek batarya, kaset ve diğer bazı malzemeler vermiş ve kendisini memnun ederek uğurlamıştım.
5 Mart 1999 sabahı işe gelişimizden kısa bir süre sonra, İHA Haber Merkezi sıcak bir haberle hareketlenmişti. Çankırı Valisi Ayhan Çevik, evinden valiliğe giderken bombalı bir saldırıya uğrayarak ağır yaralanmış, koruması ve yoldan geçen iki vatandaş da hayatını kaybetmişti. Birkaç saat sonra İHA’ya, başka bir üzücü haber ulaşmıştı. Mesai arkadaşları göz yaşlarını tutamıyor, İHA abonelerine şu haberi geçiyorlardı:
“TEKİRDAĞ (İHA) - Bu sabah düzenlenen bombalı suikast sonucu ağır yaralanan Çankırı Valisi Ayhan Çevik'in Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesindeki ailesiyle görüşmek üzere yola çıkan İhlas Haber Ajansı Tekirdağ Muhabiri Ali Yürük ilçe yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetti.”
Yıllar geçti. İHA’daki arkadaşları onu hiç unutmadılar. Derken geçen sene bir genç geldi İHA’ya. Rahmetlinin kayınbiraderiydi. Meslek Yüksek Okulunu bitirmek üzereydi ve stajını eniştesinin çalıştığı yuvada yapmak istiyordu. Talebi kabul edilmiş, Uydu Haberleşme Müdürlüğünde yaptığı stajı boyunca amirlerinin hep taktirini kazanmıştı. Okulunu bitirdikten sonra İHA’da uplink operatörü ihtiyacı doğunca, tereddütsüz işe başlatılmıştı.
2 Şubat 2002 Cumartesi akşamı, genç uplink operatörü adayı, diğer bir usta operatörün yardımcısı olarak canlı yayın aracı ekibine dâhil olmuştu. Galatasaray maçını takip etmek üzere Antalya’ya gidiyorlardı. İstanbul dışında bir göreve ilk defa gidiyor, yüreğinde duyduğu tarifsiz sevinç yüzüne de yansıyordu. Odamın önünden geçerlerken ekipteki elemanlarla, özellikle de genç operatörle konuşmuş, başarılar dilemiştim.
12 saatlik yolculuk gece boyu sürmüş, Pazar sabahı güneş doğmadan Antalya’ya varılmıştı. İHA Antalya Bölge Müdürlüğünde, misafir ekibe çay ikramı hazırlıkları sürerken, Afyon depreminin oraya kadar ulaşan dalgalarıyla bina sarsılmaya başlamıştı. Canlı yayın ekibi, İstanbul’dan gelen talimatla Afyon’a doğru derhal yola çıktığında, yüreklerindeki titreme geçmemiş, yüzlerinin rengi yerine gelmemişti.
İHA Afyon muhabirinin çektiği ilk görüntüler, yarı yolda, Dinar’da araçla buluşmuş, hemen orada uydu üzerinden merkeze geçilerek, bütün televizyonların öğle bültenlerinde yayınlanmıştı. Genç operatörün yüreği, bir yandan depremde ölen ve yaralananlara yanmış, bir yandan da habercilik adına İHA’nın yeni bir başarısına katkıda bulunduğu için gurur duymuştu. Öğle saatlerinde depremin yerle bir ettiği yerleşim bölgelerine ulaştıklarında, gördükleri manzara bütün ekibi derinden sarsmıştı. Cesetler, yaralılar, dökülen göz yaşları ve yakılan ağıtlar...
Genç operatör, heyecanlı bir maçta görev yapmak üzere yola çıkmış, çok daha hareketli, ancak bir o kadar da duygu yüklü bir görevle karşılaşmıştı. Deprem bölgesindeki üç gün hızla geçmişti. Zaman zaman kurtarma çalışmalarına katılmışlar, yöre halkının acılarını onlarla birlikte derinden yaşamışlardı. Ancak başa gelecekler henüz bitmemişti. O gece ekipten ayrılıp memleketi Tekirdağ’a doğru yola çıkarken, bu defa babası için göz yaşı döküyordu...
Köfteci Necmettin Efendi, 5 Şubat 2002 akşamı dükkânını kapamış, evine gitmek üzere, iskelede denize doğru park ettiği arabasına binmişti. Ancak geri vites yerine ileri vitese takmıştı. Oğlunun merkezdeki mesai arkadaşı haberciler, İHA abonelerine bu defa aşağıdaki haberi geçiyorlardı:
“TEKİRDAĞ (İHA) - Deprem bölgesinde depremzedelerin acısını dünyaya duyurmaya çalışan İHA canlı yayın ekibinden, genç uplink operatörü Mithat Seda'nın babası Necmettin Seda, memleketi Tekirdağ'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Babasının ölüm haberini görevi başında öğrenen Mithat Seda, cenaze işlemleri için hemen memleketine gitti.”
Bu makale, 8 Şubat 2002 tarihinde www.iha.com.tr internet sitesinde yayınlanmıştır.
Ali Yürük (Star Ali)
S. Osman Genç
Gönderilme Tarihi 2019-02-03 20:41:24
Hayat hayaldir buyrulmuş... Bir varız, bir yokuz işte...
Hem Ali Yürük, hem de Necmettin Seda beylere bu güzel yazınız vesilesiyle Allahü tealadan rahmet, geride kalanlarına da sabr-ı cemil niyaz ederiz...
Geçmiş zaman da olsa, çalışanlarınızı hatırlamak ve hatırlatmak, dua edilmesine vesile olmak çok güzel bir şey... Tebrik ederiz efendim...
Yoruma cevap yazın